7 Aralık itibarıyla Çin Astrolojisine göre Yang Su Elementinin Fare Burcuna Dahil Olduk
Fare Ayı enerjisiyle birlikte Su Elementi daha da güçleniyor. Eğer BaZi tablonuzda Su elementi varsa (tabii bu elementin tablonuzda hangi alana dahil olduğu önemlidir: aile, kariyer, para, aşk gibi), o alandaki etkisini daha yoğun bir şekilde hissedebilirsiniz.
Su Elementinin Etkileri
Su elementi, enerji sisteminde saklanan, gizlenmiş veya ortaya çıkmamış olan her şeyi açığa çıkarma potansiyeline sahiptir. Bu dönem, en derinde saklanan duyguların su yüzüne çıktığı, gizli kalmış hislerin farkına varıldığı bir süreçtir. Bu yüzden “eskiler geri döner” tabiri bu dönemle ilişkilendirilir, ancak bu tam anlamıyla bir dönüş değil, hatırlama veya fark etme süreci olarak düşünülebilir.
Her şeyin herkesin önünde açığa çıkması şart değil. Bazen yalnız kaldığınızda, kendinizden bile sakladığınız hislerinizle yüzleşebilir ve zihninizden geçenlere şaşırabilirsiniz. Bu, duygusal olarak dalgalı ve zaman zaman fırtınalı bir dönem olabilir. Böyle zamanlarda sakin kalmayı ve olayları gözlemlemeyi deneyebilirsiniz.
Korku ve Güven
Su Elementinin baskın olduğu dönemlerde en çok hissedilen duygular korku ve güvendir. Eğer ana elementiniz Su ise, bu dönemde endişe ve korku yaşamanız oldukça olağandır. Bu korkular genellikle “Hayatım ne yöne gidiyor?”, “Ben ne yapıyorum?”, “Ne yapmalıyım?” gibi sorular etrafında şekillenir. Ancak, bu duyguları kontrol edebildiğinizde yerini sarsılmaz bir güven duygusuna bırakır.
Unutmayın, yol zaten bellidir. Sadece kendinize güvenmeniz ve bu süreci sakin bir şekilde gözlemlemeniz yeterlidir. ????
Su Elementi, birikmiş deneyimlerimizi ve hayata bakış açımızı şekillendiren güçlü bir kaynaktır. Bu dönem, geçmişten, atalarımızdan ve nesiller boyunca aktarılan hayatta kalma deneyimlerini ve zafer hikayelerini yaşamımıza geçirme fırsatı sunuyor. Atalarımızın söylediği “Su akar, yolunu bulur” sözü, tam da bu sürecin özünü yansıtıyor. Her ne kadar yaşam karışık görünse de, her şeyin zamanla düzene girdiğini göreceğiniz bir süreçtesiniz.
Unutmayın, korku boyun eğeni sever; ancak boyun eğmeyenle baş edecek gücü yoktur. Bu yüzden korkulacak hiçbir şey yok. Sadece yaşayacak hayatlarımız ve yapacak işlerimiz var.
Bu dönemde bana sık sık mesaj atan endişeli anneler, “Çocuğum için çok endişeleniyorum,” diyen aileler ve kendi geleceği için kaygılanan gençler… Eğer hangi yöne gideceğinizi bilmiyorsanız, dışarının sizi yönetmesine izin vermeyin. Bunun yerine, kendi iç sesinize güvenin.
Yaşam, yapay zekâ gibi teknolojilere yönelse bile, insanın iç sesi her zaman bu sistemlerin ötesine geçer. İç sesinizi dinlemekten asla vazgeçmeyin, çünkü asıl rehberlik orada saklıdır.