Qi (chi), erkek ve kadın kutuplarına sahip doğal bir yaşam gücüdür. Qi bilimsel olarak niceliksel olarak ölçülemez veya kanıtlanamaz. Ancak insan vücudu tarafından hissedilebilir. Güneş, Ay ve diğer gezegen yörüngelerinden etkilenir. Sıradağlardan geçerek su kaynaklarında durup birikebilir. Rüzgardan, her türlü doğa olaylarından etkilenebilir.
Qi tüm canlılarda bulunur. O olmadan hayat yoktur. İnsanlarda doğumsal Qi’mizi ebeveynimizin DNA’sından alırız. Qi binalara, dağlara ve sulara emilir ve eylemlerde, büyüme ve çürüme aşamalarında kendini gösterebilir.
İlişkili Qi türleri daha sonra Sekiz Trigram kullanılarak cansız şeyleri sınıflandırmak için kullanılabilir.
Belki de Albert Einstein, hepimizin bir etki altında olduğunun farkında olduğundan, Qi’yi isim vermeden zaten keşfetmişti. Sınırları belirleyen ve üzerimizde büyük bir güce sahip olan bir etkidir. Einstein konuyla ilgili düşüncelerini 26 Ekim 1929 tarihli Saturday Evening Post’ta şöyle paylaştı:
“Her şey üzerinde kontrolümüz olmayan güçler tarafından belirleniyor. Yıldızlar için olduğu kadar böcekler için de kararlıdır. İnsanlar, sebzeler veya kozmik toz; hepimiz uzaktan görünmez bir kavalcının çaldığı gizemli melodiyle dans ediyoruz.
Einstein ayrıca Görelilik Teorisinin bir parçası olarak kütlenin sadece enerjinin farklı bir tezahürü olduğunu biliyordu. Bu sadece dinlenme halindeki bir enerji şeklidir. Zaman ve uzay adını verdiği dördüncü bir boyutun farkındaydı. Feng Shui’de buna Gök ve Yer denir. Feng Shui çalışmasına başlangıçta Kan Yu veya zaman ve mekan adı verildi.
Feng Shui çalışmaları astroloji, astronomi, jeoloji, fizik, matematik, felsefe ve sezgiyi içerir. Doğanın güçlerinden faydalanmak amacıyla analiz etme sanatı ve bilimidir. Zamanın (göksel güçler) ve uzayın (dünyevi güçler) bir bireyin (insanın) refahı üzerindeki etkilerinin incelenmesidir.
ChineseAstrologer
5 ocak 2024