Kalbimizi Takip Edelim

Büyürken her birimize, ister hayatımızdaki yetişkinleri yansıtarak, onlara kusurlar bularak, toplumdan yargılayıcı davranışları öğrenerek, kendimizi eleştirmemiz öğretildi. Özellikle “kötü” bir şey olduğunda veya bir beklenti karşılanmadığında kendimizi yargılamak ve yanlış bir şey yaptığımızı düşünmek en kolayı olmaya başladı hepimiz için.

Kendimizi yargılayan inançları benimseriz ve bu inanç kalıplarından kendimize zarar veren davranışlar yaratılır.

Bu döngüyü sona erdirmek için bağışlayıcılığın ve merhametli sevginin gücüyle kendimizi özgürleştirmeliyiz .

Kendinizi otantik bir şekilde sevmeyi öğrenmek, sorumluluk, şefkat ve içten bağışlayıcılıkla başlıyor her zamanki gibi. Bunlar, kendi yaşamımızda var olabilmemiz için gerekli malzemeler! Böylece öğrenirken, büyüdükçe, hatalar yaparken ve biraz daha öğrenirken kendimizi neşelendirebiliriz!

Bağışlamanın yapabileceğimiz en derin şifa çalışmalarından biri olduğuna inanıyorum.

”Sizi desteklemek ve sizi sevmek için buradayız, size parlaklığınızı ve neyin mümkün olduğunu göstermek için size bir ayna tutuyoruz.” demiş bir yazar.

Şimdi dilerseniz eliniz kalbinizde benimle burada kalın. Bu kelimeleri hissedin ve birlikte büyüyelim..

Sevilmesi zor olan tüm taraflarınız, siz kendinizi affedene kadar bu şekilde kalabilir. Sizin sevmedikleriniz belki başkaları tarafından harika bulunuyor nereden bileceksiniz.

Hepimizin kendimizi sevmek için sorumluluk alma, kalbimizdeki gerçekle daha uyumlu olma, yankılanan ve bütünlük içinde hissettiren bir yaşam seçmeyi hak ediyoruz bence.

Önce güzel benliklerimizi affetmekle başlamazsak, toplumun en incinmiş kısımlarını affetmeyi nasıl öğreneceğiz öyle değil mi? Önce kendimizi sevelim. Sevdiğimizde kalbinizi sevebilirsiniz. Kalbimiz seversek bir bakarız ki dünyayı daha yaşanır hale getirebilmişiz.

En doğruyu kalbimiz biliyor. Bence yine biz kalbimizi takip edelim ne dersiniz? 🙂

İlham olanlara Sevgiyle;

ChineseAstrologer

Burcu Erim Dural

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.